Get Adobe Flash player

Anket

15-09.2018-03.03.2019 Tarihleri arasında yapıldı.

Anket Durumu (KAPALI)

Lütfen Katılınız!

  • Şiir yarışmasına katılacağım (42%, 116 Oylar)
  • Kurgu Hikâyeler Y. katılacağım (34%, 93 Oylar)
  • İsimsiz kahramanların yaşatılması önemli, ödüller değil (11%, 31 Oylar)
  • Yaşanmış hatıralar Y. katılacağım (8%, 22 Oylar)
  • ödüller az, uğraşmaya değmez (3%, 7 Oylar)
  • Başka (bize yazın) (1%, 3 Oylar)
  • Yazılı belge bağışlayacağım (1%, 2 Oylar)
  • Tarihi fotoğraf bağışlayacağım (0%, 0 Oylar)
  • Fotoğraf/belge var ama bağışlamayacağım (0%, 0 Oylar)

Toplam oy veren: 274

Yükleniyor ... Yükleniyor ...

İstatistikler

  • 16514Toplam ziyaretçi:
  • 3Bugün kü ziyaretçiler:
  • 8Dünkü ziyaretçiler:
  • 0Şu anda online:

AMAÇ

 AMAÇ

Mili Mücadele Dönemi

Türk Milleti, Milli Mücadeleyi iki ordu ile yapmıştı. Birinci Ordu; askerlik yapabilecek yaştaki erkeklerin tamamından oluşan ve cephelerde savaşan görünen orduydu. İkinci Ordu ise cephe gerisinde kalan ve Birinci Orduya cephane yetiştirmeye çalışan görünmeyen “Karınca Ordusu”ydu. Böylece Türk Milleti, Anadolu’nun her karış toprağında AİLECE savaşmıştır.

Birinci Dünya Savaşında yenilen taraflardan olan Osmanlı İmparatorluğu’nun ordusu, 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Antlaşması sonunda dağıtılmış, cephanesi elinden alınmış, Anadolu’nun çoğu işgal edilmişti.

Özünde Ya İstiklal Ya Ölüm karakteri bulunan Türk Milleti, bu işgali kabul etmedi.  Kuvayı Milliye ruhu ile bölgesel direnişlere başladı. Ayrıca Mustafa Kemal’in liderliğinde TBMM’ni ve yüz bin kişilik düzenli orduyu kurdu.

Ordunun ihtiyacı olan cephane 1) İstanbul’da işgal devletlerinin kontrolünde olan depolardan kaçırılan 2) Yerli üretim 3) Satın alma 4) Rusya’nın, Türk ve İslam topluluklarının yardımlarından oluşuyordu. İşgal edilmeyen topraklardaki cephe gerisi yollar örümcek ağı gibiydi. Lojistik malzemelerin çoğu Karadeniz üzerinden geliyordu. İnebolu, Kastamonu, Ilgaz, Çankırı, Kalecik, Ankara hattında sadece cephane nakli yapılmamış ayrıca gönüllü asker ve sivillerin de sevkiyatı yapılmıştı. Aynı zamanda bu yol, yabancı diplomatların ve basın mensuplarının güvenle geçtiği, TBMM’nin de dünyaya açılan kapısıydı. Bu hat,  cephe gerisinin ana yolu/ana arteri ve Milli Mücadele’nin İstiklal Yolu olmuştu.

Erkeklerin tamamı cephede olduğu için ordu mensuplarının yapması gereken lojistik malzeme sevkiyatı cephe gerisinde kalan; kadınlardan,   askerlik çağına gelmemiş çocuklardan, ihtiyarlardan ve gazilerden oluşan KARINCA ORDUSUNA kalmıştı.

Karınca Ordusunun % 80’i fedakâr Türk kadını, temel taşıma aracı da ilk çağlardan beri kullanılan kağnıydı. Bu yüzden Türk kadını ve kağnı Milli Mücadelenin sembolü olmuş, İstiklal Madalyasında hak ettiği yerini almıştı.

Cephedeki Birinci Ordu, Ankara yakınlarına (Polatlı’ya) kadar ilerleyen Yunan ordusunu İzmir’de denize döktü.  Cephede düşman karşısında savaşan ordumuzun elini biran bile boş bırakmayan Karınca Ordusu da destansı zafere ortak olmuştu.  Cephe gerisinde de kağnı, kamyonu yenmişti.

İstiklal Yoluna Vefa Projesi

Zaferden sonra Milli Mücadele’yi anma etkinliklerinde genellikle cepheden bahsedilmekte, destansı zafere ortak olan cephe gerisine hakkı verilmeden yüzeysel olarak geçiştirilmektedir. Sadece Türk Milleti’nin değil dünyanın merakla ve dikkatle izlediği İstiklal Yolu’nun hem tarihi gerçekleri hem de fiziki yapısı kaybolmaya yüz tutmuştur.

Cephe gerisi hakkındaki her türlü dokümanın yetersiz, çok eski tarihli, mevcutlarının tükenmiş olması gibi olumsuzluklar; cephe gerisinin tarihi gerçekleriyle öğrenilmesine, vefa gösterilmesine, takdir-teşekkür edilmesine engel olmaktadır.

 

 İstiklal Yoluna Vefa projesinin temel amacı;  95 yıllık T.C. tarihinde yapılması gereken fakat yapılmayan cephe gerisi hakkında Türkiye kapsamında bir alan araştırması yaparak cephe gerisinin gizli kalmış kahramanlarını, yaşanmış hatıralarını, fotoğraflarını, belgelerini vs. ortaya çıkartarak gelecek kuşaklara tanıtmak ve aktarmaktır.

 

Türk Milleti Milli mücadeleyi Anadolu’nun her karış toprağında ailece yapmıştır; bu gerçek Tekalifi Milliye Kanunu ile belgeleridir. Bu durumda   her ailede mutlaka şehit, gazi veya bir kahraman; hatıra, hikâye, belge ( fotoğraf, evrak, şiir, mani) v.b olabilir…

Ailelerin sandıklarında / kilerlerinde gizli/atıl kalmış Milli Mücadele dönemine ait tarihi fotoğraf ve yazılı evraklar artık kişisel değil,  milli bir mirastır.

İstiklal Yoluna Vefa Projesi  Milletimize “ SİZİN ALİNİZ DE  MİLLİ MÜCADELEYE KATILMIŞTI” gerçeğini hatırlatarak son kuşak torunları  kendi ailesi içinde araştırma yapmaya (Belki bizim ailede de şehitler, gaziler, kahramanlar ve/veya kıyıda köşede gizli atıl kalmış belgeler vardır düşüncesiyle) teşvik etmektir.

Böylece bulunan hatıraları ve belgeleri kaynak doküman haline getirmek, paylaşmak ve kaynak olmasına fırsat vermek,   hem şehit, gazi, kahraman atalarımız için gecikmiş bir vebalden kurtulmak, hem onlara teşekkür edip vefa göstermek için bir fırsat olacaktır.

Ayrıca Cephe gerisine sağlanan farkındalık ve İstiklal Yolu Edebiyat yarışması sayesinde yeni neslin Kurgu Hikayeler ve Şiir dalların da özgün yeni eserler üretmeleri sağlanacaktır.

İstiklal Yoluna Vefa Projesinin tüm çıktılarının kitaplaştırılması ile İstiklal Yolu hakkında yetersiz olan dokümanlar zenginleşecektir.